| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
NASIL OKUMALI (3)09 A?ustos 2012, 14:24 DOSTA ÇAĞRI Dostum Hakan TÜRKSAN'a BAŞKÖŞENDE YER AÇ BİZE ŞİMDEN GERİ EY DOST! SOHBETTİR EN HAS İLAÇ BİZE ŞİMDEN GERİ EY DOST!... İŞTE GELDİK GİDİYORUZ, GÖRÜNDÜ BAK YOLUN SONU; DOSTUN YÜZÜ MİRAÇ BİZE ŞİMDEN GERİ EY DOST!... NASIL OKUMALI (3) 1- Sözlü Kültür: Kültürün bu en alt basamağı, okuma yazması olmayan kişiler tarafından edinilen ve sergilenen bir basamaktır. Eskiden köylerde dar bölgedeki insanların üç beş yüz sözcükle aktardıkları kültürdür. Bu kültür basamağındaki insanlar yaşamları boyunca edindikleri tüm birikimi sözlü geleneklerden edinmişlerdir. Dışarıdan kendilerine telkin edilen değişik kültür öğelerini de kendi dar düşünce dünyalarına uydururlar. Yani en güzel düşünceleri çarpıtmakta ve iğdiş etmekte üstlerine yoktur. Onların kafası ve ruhu bataklık gibidir. En cins tohumları bozar veya çürütür. Sözlü kültür üretime pek elverişli değildir. Çünkü insan belleği sanıldığı kadar sağlam değildir. 2-İlkokul Kültürü: İlkokulda verilen bilgilerin çoğu temel yurttaşlık bilgileridir. Yukarıda da söylediğimiz gibi okuma yazma bilen herkes iyi bir okuyucu değildir. Bunların çoğu da zaten okul biter bitmez defteri kitabı yakar, tekrar sözlü kültüre döner. Bireyin ilkokul öğretiminden elde ettiği kültür düzeyi, zeka düzeyine, öğretmenine, aile ve eğitim ortamına göre biçimlenir. İlkokul kültür düzeyine ben gazete kültürü diyorum. Bir günlük gazetede haber başlıkları okunup resimlere bakılarak ne kadar birikim elde edilebilirse o kadar. Ne fazlası ne de eksiği. 3-Ortaokul Kültürü: Ortaokulu bilirsiniz, dersler branş öğretmenleri tarafından işlenir, konularda daha fazla ayrıntıya inilir. Eğitim ortamları biraz daha ayrıntılıdır. Burada birey edindiği bilgileri çözümleyerek ve deneyerek, tartışarak öğrenir. Bu düzeydeki bir öğrenci artık “Benim öğretmenim her şeyi çok iyi biliyor” döneminden çıkmış, verilen bilgileri sorgulamaya başlamış olmalıdır. Tabiî ki bu düzey ilkokul öğretimi yeterli olan zeki çocuklar için geçerlidir. Değilse ilkokulda bir şey öğrenmemiş olan çocuk, ortaokula gelince zihinsel ve duygusal bakımdan ilkokul öğrencisinden pek farklı olmaz. Aile, ana sınıfı ve ilkokul eğitiminin önemi de buradan kaynaklanmaktadır. Bunlardaki aksaklık ömür boyu teklemelere ve kültürel defolara neden olur. Bu döneme biz okumada “Dergi kültürü” dönemi diyoruz. Yani çocuk ilgi alanlarını kolaçan ederken gazete kültürüyle yetinmez, dergileri de karıştırmaya başlar. Çünkü gazeteler genel, dergiler ise özeldir. 4-Lise kültürü: Lisede dersler biraz daha ayrıntılanır ve çeşitlenir. Öğrencinin de kendini daha çok fark etmeye başladığı, düşünce ve duygularında özgün olmaya çalıştığı dönemdir bu dönem. Öğrenciler bu dönemde öğretmene karşı kendilerini ispatlamak isterler. Uzun tartışmalara girerler, kurallara uymak istemezler. Bu dönem, deyim yerindeyse, düşüncelerin berraklaşmaya ve kristalize olmaya başladığı dönemdir. Öğrenci ise olgunlaştığını, molla ise şeyhinin postuna pek yakıştığını düşünmeye başlar. Bu döneme okumada “Kitap kültürü” dönemi diyebiliriz. Çünkü çocuğu artık dergi de kesmeyecek, ilgilendiği konularla ilgili kitap da okumaya kalkacaktır. Okuduğu bilgileri tartışacak, karşılaştığı sorunlara çözümler arayacaktır. 5-Üniversite Kültürü: Çocuk üniversiteye istediği bir alanda profesyonel kişi olmak için gider. Orada mesleğin gerektirdiği bütün formasyonları kazanmaya çalışır. Orayı bitirdikten sonra da alanındaki bütün bilimsel yazıları okuyabilecek, rahatlıkla kavrayabilecek bir kıvama gelir. Biz bu döneme okumada “Kitaplık kültürü” diyoruz. Yani birey ilgi alanı ile ilgili en az üç beş kitap okumuş olmalıdır. Sözgelimi tarih okuyorsa kişisel kitaplığında bu konu ile ilgili bir dizi kitap olmalıdır. Edebiyat veya matematik okuyorsa bu alanlarda yazılmış literatüre yabancı olmamalıdır. Okuduğu okula ve beklentilerine göre yabancı literatürden bile haberdar olmalıdır. 6-Kariyer kültürü: Bir konuda kariyer yapmış olan kişi ise o konudaki yerli ve yabancı, eski ve yeni kaynakları taramış olmalıdır. Tarihçi ise ilgi alanı ile ilgili eserleri –tarihi metinleri- ilk elden okuyup anlayabilmeleri beklenir. İlahiyatçı ise özgün metinleri anlayacak kadar Arapça bilmesi gerekir. Bu kültür basamağının okuma düzeyi bakımından niteliğini “Özel okumalar” olarak tespit etmek istiyoruz. Yani bu düzeydeki birey ilgi alanı ile ilgili bütün ürünleri okumuş olduğu gibi dergilerde çıkan yazıları ve dünyanın öteki ucundaki olayları bile atlama lüksü yoktur. “Ben o eseri görmedim,” ya da “Benim o olaydan haberim yok” diyemez. Eğer derse, bilim dünyasında onun ipini çekerler. Burada söylenenler vasat bireyler için geçerlidir. Birey zeki ve aile ortamı, eğitim ortamı yetkin olursa bir üst basamağa geçer. Birey tembel ve aile ortamı yetersiz ise bir iki basamak altına düşer. Yani zeki bir öğrenci daha lisede iken üniversiteli bireyin kazandığı formasyonu kazanabilir. Ya da üniversitede okuyan bir kişi literatür karıştırmadan hocanın verdiği bilgilerle sınıf geçip okul bitirebilir. SÜRECEK Bu haber 2005 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |