MERSİN EDEBİYAT FESTİVALİNİN ARDINDAN

 Festival öncesi STK’lar aracılığı ile “Mersin’den Edebiyatımıza Değer Katanlar” başlığında Mersin’de üç kitabı yayınlanmış olan yazar ve şairlerin kitap kapaklarının seçilerek kitap kapak sergisi yapılacağı belirtilmiştir. Bu konuda seçilen kitap kapakları salon dışında afişe edilerek sergilenmiştir. Yer seçimini beğenmesem de bunları sergilemek gurur vericidir. Bu kitap kapaklarının seçiminde bir komisyonun  bunları seçtiğini tahmin ediyorum. Bu komisyonun kriteri 3 kitabı olmanın dışında nedir hiç bilemedim ve bu komisyonun kimlerden oluştuğunu da bilmiyorum. Bu tür seçimlerde; Mersin’li veya Mersin’de eser veren yazar ve şairlerin kitap kapakları seçilirken belirli kriterlerin olması gerekir. Ben orada baskı adetleri 300-500 olan, içeriği de Mersin ile ilgili olmayan birçok kitap kapağı gördüm ve fotoğraflarını da çektim. Mersin’in öz değeri olan “Yörük Kültürü” ile ilgili öykülerin yayınlanmış olduğu “Yörük Göçü” adlı kitabın kapağının seçici kurulca elendiğine de şahit oldum. Çünkü nedense bu kitap kapağı o sergide yer almadı. “Taşeli’den Fıkra Tadında Hikayeler” adlı Taşeli yöresinin sonu ders verici ve gülümseten bir sonuçla biten hikayelerinin yer aldığı kitabın kapağını da göremedim. Oysa bu kitaplar seçici kurulun önüne gelmişti. Birçok tanıdığım insanın da kitap kapaklarının elendiğini gördüm duydum. Madem üç kitabı olan sair ve yazarlar diye bir kriter konuldu o zaman böyle bir festivalde mersinin bütün sair ve yazarlarına yer verilmeliydi. Seçici kurula tekrar seslenmek gerekirse;

a-Nasıl ve hangi kritere gore kitap kapaklarını seçtiniz ve elediniz? Tüm kitap kapaklarını bastırmak için gücünüz mü yetmedi

b- Kitap kapaklarını seçerken yörenin kültürel değerlerini ne kadar göz önünde bulundurdunuz?

c- Kitapların baskı sayılarını ve kaç defa basıldığını göz önünde bulundurdunuz mu?

ç- Mersin’i temsil noktasında kitapların içeriklerine bakıldı mı?

d-Komisyonunuzdan kaç kişi seçilen ve seçilmeyen kitap kapaklarının içini okudu?

Bundan sonra bu konularda titizlik gösterilmesini, festivale 1 ay kala bu tür organizasyonlar yapmak yerine daha titiz bir şekilde ve 3-5 ay öncesinden bu tür çalışmaların yapılmasını bekliyoruz. Sergilemeye almadığınız kitap kapaklarını almayış gerekçelerini  şeffaf bir şekilde yazar ve şairlere açıklamanızı bekleriz.

Ayrıca; bu festival kapsamında müzikler eşliğinde yerel şairlerin kendi şiirlerini okuduğu, her edebiyat derneğinden en az üç şairin katıldığı  bir şiir gecesi yapılmasını da beklerdik.

Ben kimim? Basılmış 5 adet öykü kitabım var. 2 tane derleme şiir kitabım. En az basılanı 1000 adet basıldı. 17 adet kitabın edittörlüğünü yaptım. Festivalde sergilenen çeşitli şairlere ait kitap kapakları arasında bulunan 3 adet kitabın da editörüyüm. 11 kitapta bölüm yazılarım yer alıyor. Birçok dergi ve gazetede yazılarım, hikayelerim, sohbetlerim, makale, araştırma ve röportajlarım yayımlandı. Azerbaycan, Kosova ve Kırgızistan’da hikayelerim gazete ve dergilerde yer aldı. İnternet’te 1 Gazetem, 1 Edebiyat dergim, 2 adet tranıtım sitem var. Yayın yönetmenlikleri tarafımdan yapılıyor. Ayrıca yayınlanan bir edebiyat dergisinin de yayın yönetmenliğini sürdürüyorum. Geçmişte gazete yazı işleri müdürlüğü ve 3 derginin yayın kurulunda bulundum. 6 adet belgesel filme senaryo yazdım. Çeşitli edebiyat derneklerinde görev aldım. 1977-78 yıllarında İçel Kültür Derneği Başkanlığı yaptım. Basıma hazır  4 tane eserim var. Yüzlerce seminer ve konferansta görev aldım. 43 yıl Milli Eğitim camiasında görev yapmış bir eğitimciyim.

Festival için emeği geçenleri tebrik ediyor, yaptığım eleştirel yaklaşımlara duyarlı olmanızı bekliyorum.

Çınar ARIKAN

Eğitimci-Yazar