Araştırmacı Yazar Şerafetin Güç İle Tarihe Yolculuk
Dünyanın çoğu ülkesinde herhangi bir konuda araştırma, araştırma ve geliştirmecilik çalışmaları yapmak zordur. Araştırma çalışmalarının zor veya hiç yapılamadığı ülkelerde ekonomik, sosyal, kültürel ve bilimsel gelişmelerden insanların refahından söz edilemez. Bu nedenle toplumların gelişmişliği bir anlamda araştırma ve geliştirme çalışmalarıyla paralel bir çizgi takip eder.
Ülkemizde araştırma geliştirme çalışmalarında da akla hayale gelmedik pek çok engel söz konusudur. Buna rağmen her şeyi göze alıp araştırma yapan ve olumlu sonuçlar alabilen insanların sayısı ne yazıktır ki, azdır.
22 Ekimde Anamur Antik Mozaik ve Sanat Galerisinde bir kültür sanat etkinliği düzenlenmiş ve olup bitenleri bir yazımızda anlatmaya çalışmıştık.
Asil – Bahar Doğan’ın ev sahipliğinde faaliyet gösteren Anamur Antik Mozaik ve Sanat Galerisinde düzenlenen etkinlik sırasında karşılaştığımız tarih araştırmacısı ve yazar Şerafettin Güç Bey; Karamanoğulları Beyliği gibi çok zor ve yorucu bir konuyu aydınlatmak, araştırmak amacıyla yola çıkmış.
Ülkemizin Orta Toroslar bölümünde Niğde, Aksaray, Tarsus, Konya, Ereğli, Karaman, Ermenek, Mut, Silifke, Gülnar, Anamur, Bozyazı, Gazipaşa, Alanya, Sariveliler, Başyayla, Bozkır, Taşkent yöresine Karaman ve Taşeli bölgesi deniyor. Şerafetin Güç Bey 1985 yılından beri Taşeli bölgesini karış karış dolaşmış, gerekli yerlerde notlar almış, fotoğraflar çekmiş, müzelerdeki tarihi belgeleri incelemiş, elde ettiği bilgi ve belgelerden yola çıkarak çeşitli kitaplar ve broşürler çıkarmış.
Şerafetin Beye sosyal medya hesabından ulaşarak yayımlanan kitaplarından gönderip gönderemeyeceğini sormuştuk. Bize 2015 yılından beri yayımlanan beş ayrı kitabını göndermiş.
Bir haftayı geçkin zamandır, Karamanoğlu Atası Nure Sofi Balgusan-2015, Karamanoğullarının Kimliği Ermenek 2015, Karamanoğlu Sürgünleri Karaman 2015, Karamanoğulları Tarihi Gargara-2016 ve Karamanoğulları Devrinde Ermenek- Mut- Gülnar İzorya – 2016 kitaplarını okumaya, değerlendirmeye çalışıyorum.
Öncelikle böyle önemli bir konuyu ele alıp incelediği ve elde ettiği bilgileri bizlere ulaştırdığı için Şerafettin Güç Beye teşekkürlerimi iletmek isterim.
Geçmişten günümüze içinde bulunduğumuz tarihi coğrafyanın, yaşadığı acı ve tatlı anıların sade, açık ve anlaşılır bir dille kitaplaştırılıp, yayınlanması pek çok kişinin ilgisini çekecektir. Şerafetin Beyin yukarıda isimlerini sıraladığımız kitapları Ankara’da Berikan Yayınevi tarafından yayınlanmış.
Taşeli Platosunun özellikle Karaman, Ermenek, Mut, Gülnar, Silifke ve Anamur’un 1000 yıllık tarihini merak edenler için iyi bir başvuru kaynağı olmuş. Kitapları okuyup inceledikten sonra gördük ki, üzerinde yaşadığımız şu topraklarda, Orta Asya gibi çok uzak diyarlardan kopup gelmiş, Yörük, Türkmen, Avşar ve Oğuz boyları, 1000 yıldan beri ne yapmış, nasıl yaşamış, hangi mücadeleleri vermiş. Hangi baskı, zulüm ve sürgünlere maruz kalmış öğrenmek ve bilmek gerekiyor.
Bu yörede yaşayan insanlar, tarihin ilk dönemlerinden beri imparatorlukların sürgün politikalarına sınırsız insan kaynağı olmuş. Mesela Romalılar döneminde bölgede yaşayan topluluklar bazı isyanlar bahane edilerek, yerleri yurtları tahrip eilmiş, hiçbir insan kalmayacak şekilde Trakya’ya sürgün edilmiş. Bu tarihten sonra bölge en az 250-300 yıl insanların yaşamadığı bomboş topraklar olarak kalmış. Bizans döneminde başka bölgelerden insanlar getirilip yerleştirilmiş. Emevi ve Abbasiler döneminden itibaren Türk ve Müslüman topluluklar yerleşmeye başlıyor.
14-15.yüzyıldan itibaren bazen gönüllü, bazen zorunlu göçler ve sürgünler oluyor. Karamanoğulları Beyliği ve Osmanlı Devleti arasındaki çekişme ve savaşlar bahane edilerek birçok defa sürgünler yapılmış. Bu yöreye Osmanlı Devleti döneminde imar ve bayındırlık alanında bir çivi bile çakılmadığı, çalışmaların Cumhuriyetten beri yapıla geldiği görülüyor.
Neyse daha fazla uzatmayalım. Taşeli yöresi, Karamanoğulları tarihi, kültür ve sanat eserleri hakkında daha çok şey bilmek isteyenler için tarih araştırmacısı ve yazar dostumuz Şerafetin Güç ile geçmişe bir yolculuğa ne dersiniz…
Hüseyin ŞİNASİ
Bu haber 1237 defa okunmuştur.
.jpg)
.jpg)
