• Anasayfa
• Anamur ve Türkler
• Anamurium'dan Anamur'a
• Anamur'un Tarihi
• Anamur'da Turizm
• Anamur'a Ulaşım
• Anamur'da Sosyal Hayat
• Anamur Tarım ve Toprak
• Anamur İlçe Haritası

Görevimiz gereği yıllardır köyden köye dolaşıp duruyoruz. Bu amaçla uzun yollar katediyor; kimi zaman vadilerden, kimi zaman ovalardan,  yaylalardan, kırlardan geçiyoruz.  Bazen de ormanların derinliklerinden geçiyor yolumuz. (Her şey güzel, her şey doğal; ne var ki insan ırkı ile birlikte bu toprakların öz sahibi olan bazı hayvanların tükendiğini de görüyoruz. Bana da bunu ilan etmek düşüyor. Zira yıllardır yaptığım uzun yolculuklarda Anadolu’da tilkiye, tavşana, kurda, vaşağa, sansara, kirpiye, ayıya, aslana, kaplana, geyiğe, dağ keçisine, su samuruna, sansara, porsuğa rastlamadım.  Anadolu’da yaşayan aslan, kaplan, ceylan gibi bazı hayvanların da çoktan nesli tükenmiş durumda.

 

Su samurunun ölüsüne Bingöl’de göreve giderken rastladım. Silahla vurularak öldürülmüş ve yol kenarına atılmıştı. Canlısını hiç görmediğim hayvanın ölüsünü görmek nasip olmuştu.  Nesli tükenmekte olan biri dişi, iki vaşak da silahla vurularak öldürülmüştü. Hayvanların katledilişine mi üzülsem;  insan ırkının canlıları yok ederek kendi geleceklerini yok ettiklerinin farkında olmadıklarına mı üzülsem; bir adım ilerisini düşünemeyen insanların varlığının çoğaldığına mı üzülsem;  bu katliama seyirci kalan yetkililerin vurdumduymaz tavırlarına mı üzülsem; Anadolu’da hemen her evde bir ya da birkaç silahın bulunduğuna mı üzülsem; hareket eden her canlıya ateş eden bir neslin varlığına mı üzülsem; çeşitli bahanelerle ormanlık alanları yok ederek hayvanların topluca yok edilişlerine mi üzülsem,  bilemedim doğrusu.

Çok mu hassas düşünüyorum, bilmem ki.  Bu konuda konuştuğum insanların ilgisiz tavırları kafamı karıştırıyor.  Doğada özgür yaşayan bir canlı görmek çocuklarımızın hakkı değil mi?  Yanlış mı düşünüyorum?

Doğanın canlılığını, hayatın varlığını hissetmek sevgi ile büyümek, doğayı ve tüm canlıları sevmekle mümkün. Çok şey mi istiyorum? Hayvanların neslini tüketerek kendi neslimizin de sonunu hazırladığımızı bilen yok gibi. İnsanoğlu yaşamını sürdürebilse dahi bu gidişle torunlarımıza ancak doğal yaşamdan yakalayabildiğimiz fotoğrafları bırakabileceğiz. Onlardan da alacağımız tepkiyi hayal etmek istemiyorum. Bizler için koca bir bedduaları olacak ve kemiklerimizi sızlatacaklardır.

Bu sorun ne menfi ne yerel ne siyasi ne de ülkesel bir sorundur. Bu sorun bir insanlık sorunu,  var olma sorunudur. Albert Einstein arı neslinin yok olması halinde insan neslinin ancak dört yıl yaşayabileceğini ileri sürmüştü.  Doğadaki diğer canlıların yok olması halinde insanlığın ne kadar yaşayabileceğini henüz hesap eden yok.   Sizce bir eylem planının acilen hazırlanması gerekmiyor mu?

“Malatya’nın Hekimhan ilçesine bağlı İğdir köyünde özellikle kadınlar köyün yakınlarındaki dağlarda yaşayan keçi, geyik ve kuşları yasa dışı avlamaya gelenleri engellemek amacıyla silahlı nöbet tutuyorlar. Erkeklere destek vermek için silahlanarak nöbet tutan kadınlar, yasa dışı avlanmaya gelenleri fark ettiklerinde havaya ateş ederek köylüleri haberdar ediyor.  Avlanmaya gelenlerin doğal yaşama zarar verdiğini ve katliam yaptığını iddia eden kadınlar, doğal ortamlarında yaşayan hayvanların öldürülmesine seyirci kalamayacaklarını belirtiyorlar. Gece köye yakın bölgelerde nöbet tutan kadınlardan en yaşlı olanı Elif İğdir (78), nöbet tutmanın zor olduğunu, ancak hayvanların öldürülmesini istemedikleri için buna katlandıklarını belirtiyor.”  ([1])

Yukarıdaki haber Açık öğretim Fakültesi Aile Sosyolojisi ders kitabından alınmıştır. Bir yandan olayın vahametini fark eden üniversite öğretim üyeleri halkı bu şekilde uyararak bir nebze olsun doğal yaşama katkı sunmaya çalışırken diğer yandan yetkililerin ne kadar umursamaz olduklarını da deşifre etmiş olmaktalar. İnsanı asıl çileden çıkaran,  doğal yaşamın S.O,S verdiğini 78 yaşındaki köylü kadın fark edebiliyor; ama “yetkili” sıfatlı kişiler henüz farkında bile değiller. Sorun büyük ve acilen çözüm üretilmesi gerekiyor, ama nasıl?

 

Bu sorunun temelden çözümlenebilmesi için öncelikle yapılması gerekenler:

 

1.                       “Doğal Yaşamı Koruma Bakanlığı” nın kurulması,

 

2.                     Anadolu’ da doğal ortamlarında yaşaması gereken hayvanlar için uygun bölgelerin insansızlaştırılarak doğal yaşama terk edilmesi,

 

3.                      Doğadaki hayvanların tuz ve yem sanarak yedikleri ve sonuçta ölümlerine yol açan gübre çeşitlerinin yasaklanması,

 

4.                       Avcılar ve atıcılar dernekleri gibi derneklerin kapatılması,

 

5.                      Profesyonel ve amatör avcılığın sona erdirilmesi,

 

6.                     Hayvan tuzaklarının yasaklanması.  Tuzak kurarak avlananlara yaptırımların ağır ceza olarak öngörülmesi.

 

7.                    Silahlar canlıları öldürmek içindir. İnsanların ya da hayvanların silahla öldürülmesini engellemek için silahların yasaklanması,

 

8.                   Doğal ortamlarında yaşaması gereken hayvanların kafeslerde, ev ortamlarında beslenmesinin yasaklanması,

 

9.                        Sokakta yaşayan sahipsiz hayvanların kısırlaştırılması,

 

10.                    Kış koşullarının yaban yaşamını elverişsiz hale getirdiği durumlarda doğaya yiyecek bırakılması,

 

11.                      Ormanlara yaban hayvanlarının beslenmesi için meyve ağaçlarının dikilmesi, 

 

12.                   Yaban hayvanlarının barınağı olan ormanların çeşitli bahanelerle kıyımlarından vazgeçilmesi

 

13.                      Hayvanlara kötü muamele edenlere verilecek cezaların artırılması,

 

14.                      Hasta ve yaralı hayvanlar için bakım merkezlerinin çoğaltılması,

 

15.                   Böcek popülasyonunun yok olması ile böcek ile beslenen diğer canlıların da yok olduğu bilinmektedir. Bu nedenle tarımda daha çok verim elde edebilmek adına böceklerin yok edilmesi amacıyla geniş alanlarda tarım ilacının kullanılmasının yasaklanması,

 

16.                   Her çeşit evcil hayvandan bir miktarının (at, eşek, koyun, keçi, inek, kümes hayvanları vb.) doğaya salıverilmesinin doğal yaşamın canlanması açısından gerekli olduğunu düşünüyorum.

 

Yukarıda sayılanlar, “zorunlu yaptırım”lardır. Bunlardan daha önemlisi bu konuda bilinçli bir toplum oluşturmak için okul programlarının yeterli hale getirilmesi, toplumun bütün bireylerinin duyarlılığının artırılması için medyanın etkili bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Aksi  durumda önümüzdeki birkaç yıl içinde neredeyse hiç yaban hayvanının bulunmadığı bir Anadolu’da yaşamak zorunda kalacağız.

 

Kemal TAŞKIRAN

Eğitim Müfettişi

  

---

ANKET

Tüm Anketler