TATSIZ BİR ÇAĞ’da Mı Yaşıyoruz?
İlber Ortaylı Hoca, "Tatsız bir çağdayız" diyor.
Hoca, bunu, covid-19 çıkmadan yaklaşık bir sene evvel, Ocak 2019'da, "Bir Ömür Nasıl Yaşanır?" adlı eserinin önsözünde söylüyor.
Peki, yüz veya beş yüz sene evvelki çağlar, bundan daha mı "tatlı" bir çağdı?
Hiç sanmıyorum!
Şu satırları kaleme alan bendeniz, okuyan sizler ve İlber Hoca aynı çağda yaşıyoruz. Çağımız, sizce de "tatsız" bir çağ mı?
Bana, o kadar da tatsız gelmiyor!
"Tatlı mı?" diye sorarsanız; "tatlı" da diyemem!
Belki, "az şekerli" derim!
"Az şekerli" deyince, insanın aklına kahve geliyor... Efendim, bendeniz, kahveyi, "sade" içmeyi severim. Ama yanında küçük bir parça bitter çikolatayla onu "az şekerli" hale getirebilirim.
Belki de hayat bizlere sadece, "sade" bir kahve sunuyor! Onu tatlı mı acı mı içeceğimizi bize bırakıyor.
Çağı tatlı hale getirmek, belki de bizim elimizde!
Önce, kendi kişisel hayatımızı nasıl, en azından "az şekerli" hale getirebiliriz?
Sonra, en yakınımızdaki kişilerden, dalga dalga daha uzak kişilere, ara sıra karşılaştığımız hatta hayatta bir kere karşılaşabileceğimiz kişilerin hayatını nasıl tatlandırabiliriz diye düşünmekle!
Bu kişiler internette, sosyal medyada tanıştığımız, buluştuğumuz kişiler de olabilir... Onların hayatına da tat katabiliriz!
Hayatı, "çağ"ı tatlandırmak emek ister!
İsmail Hakkı CENGİZ
Bu haber 945 defa okunmuştur.