anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 25  
»Bugün 829  
»Toplam 13991419  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.224.147.211
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

ANNELER GÜNÜNDE ANNEM

Fatma ÖZDENİZ

10 May?s 2020, 00:44

Fatma ÖZDENİZ

        ANNELER GÜNÜNDE ANNEM

 

10 Mayıs 2020 anneler günü. Ben küçükken anneler günü çok yaygın olmadığı  için bilinmezdi. Türkiye de Türk Kadınlar Birliği kararı ile 5 Mayıs 1955 yılın da kutlanmaya başlanmıştır. Tabi bu kutlamalar kısmı tarzda başlamış ve yavaş yavaş yurt sathına yayılmıştır.

Benim yaşadığım Anamur ortamında henüz yoktu. Halk olarakta böyle özel  bir günden ziyade annelere hürmet, saygı hergün vardı. Başkalarını bilmiyorum ama bizim kitabımızda anneye saygısızlık yazmıyordu. Hatta annemiz kaynanasına, kocasına kızınca öfkesini çocuklarından alırdı. Bizden önceyi bilmiyorum ama bizim zamanımızda çevremizde gözlemliyorduk bunları. Neyse ki benim annemin kaynanası yoktu çünkü babam bile bilmiyor annesini. Yani babam öksüz büyümüş. Teyze ana yarısıdır ya işte babamı teyzesi büyütmüş. Onu anne gibi gördüğü için kızına adını vermiş. Eskilerin ahde vefası. Şimdi ana baba adı koymak gericilik gibi görülüyor. Hâlbuki ecnebiler bile büyük anne dede ismi koyuyorlar. Sülale yıllar sonra da anılsın, bilinsin diye. Bizde pek yoktur annenin gelinliğini giyen hâlbuki yabancılar bunu yapıyor.

İşte annemin yaşlandığı yıllarda bir kaç kere hediyelerle gününü kutlamışızdır. Çünkü artık adet haline gelmişti. Annemi herkes gibi kelimelere sığdıramam. Onu anlatmak istesem bilmem kaç cilt kitap yazarım. Tam bir Anadolu idi annem. Hasta olunca doktor, mutfakta aşçı, elbisemiz eskiyince terzi, hemde dikiş makinesi o güzel elleriydi. Dikiş yüzüğünü takar, iğnesini ipliğini alır, elbise, iç çamaşırı (o zaman hazır giyimin hesi yoktu), eşinin pantolonuna kadar dikerdi. Istarda kilimler, çuvallar dokurdu. Danteller, kanviceler işlerdi.

Nasıl anlatsam bilmiyorum en az 250 keçiyi sağar, sütünü pişirir, yoğurtları kazanlara (çalar) mayalar ve yayıklarını yayar, yayık dinlenirken ekmeğini yapar,ev halkına taze tere yağı ile börekleri yedirirdi.Biz evlatları yedikçede yorgunlukları giderdi. Evinden hiç misafiri eksik olmazdı.

Komşuları ile iyi geçinirdi. Altı erkek iki kızı yetiştirirken çocuk yüzünden hiç kimse ile nizaya girdiğini hatırlamam. Hatta bir hikâyesini anlatayım. Sondan ikinci kardeşimiz rahmetli Kadir kardeşim arkadaşları ile kavga eder, annem uzaktan dinler, bakmış suç kardeşimde, kavga ettiği çocuğun annesi çok sinirli, tatsızlığa meydan vermemek adına hemen eve girip kapıyı kapatır. Tabi daha sonra çocuğu ile bu konuyu konuşup ceza ise ceza tembih ise tembih gerekeni yapardı. Babamla birlikte çiftçi idi. Geniş arazilerimize her çeşit hububat ekilirdi. Harmanlar kalkar buğday, arpa, cavdar, hatta mercimek de olurdu. O kadar zahireyi kalburdan geçirir. Unluk, bulgurluk, tarhanalık, tavuklara yemlikler ayrılırdı. Annem şahane tarhana yapardı. Sonbaharda (Eylül ayında)süt ve ayran tarhanalarını yapar o kalabalık aileye kışın sıcak sıcak çorbalarını  içirirdi. Bulgur kaynatırdı iki çuval. Darı dövmesini dövdürürdü bir çuval yaylaya gidileceği zaman. Elbiselerimiz kat kat renk renk olmazdı. Her yaylaya gidişte iki elbise dikerdi, öbür sene yaylaya gidecek zamana kadar giyerdik. Sevgi ile diker sevinçle giydirdi.

Istarları Anamur da ayrı yaylada ayrı kurulu olurdu. Boş zamanlarında oturur zevkle evin ihtiyacı ne ise çul çuval dokurdu. O koca sürünün kırkım zamanı olurdu. Hayvanlar kırkılır en az üç komşu ile o kıllar eğirilecek hale getirilirdi.Yardım edenlere hakettiklerinden daha fazla fazla emeklerini verirdi. Verirdi ki bir dahasına daha gönüllü gelsinler diye. Bir gezmede annemle komşuluk eden birisine rastladım. Eskilerden konuşurken annemin komşulara sitille ayran doldurup içine bir kepçe yağ koyarak dağıttığını anlattı. Tabi gururla dinledim. Ayrıca bizim daha kimsede yokken zeytinliğimiz vardı. O zeytinleri toplar toplattırır, şimdiki gibi yağ çıkarma makineleri yoktu, komşularında yardımı ile önce dibekte dövülür sonra sıkılırdı. Yardım edenler emeğinin karşılığını alırken diğer komşular da unutulmazdı. Yoğurt sitillerine oldurulmuş zeytin doldurulur üzerine iki kepçe zeytinyağı döker ve dağıttırırdı. Komşu hakkını vermiş olurdu.

Çok lezzetli yemekler yapardı. Unutmadığım kaburga dolması, akşamdan kuzu tenceresi dediği küçük kazan gibi bir tencereye kaburgayı doldurur meşe odunu ile  pişirirdi. Kelleyi de temizler boyun eti ile pişirirdi. İşkembe çorbasınıda çok güzel yapardı, babam yemezdi. Yaylaya göçeceğimizde yaptığı leğen çörekleri, fırın var sanmayın hepsi kömürün üzerinde çevire çevire  veya tepsinin üzerine bir saç konur saç kömürle doldurulur böreğin, üzeri pişirilirdi. Annem birde şimdi hiç bilinmeyen peynirin yağı il yapılan dolaz diye bir helva yapardı. Tencerede karıştırırken ayrı bir ses çıkartırdı hamur. Annem de arap karısını boşanmış boşamış der bizi eğlendirirdi. Çok güzel kaşar peyniri yapardı. Eli maharetli idi.

Döşeklerimiz genellikle yündü. Her yazın onları döker, yıkar, tekrar kabartırdı. Yorganlar çarşaflanırdı. Her bayram bayram temizliğini mutlaka tepeden tırnağa yapardı. Bunu ibadetin bir parçası sayardı. Onun deyimi ile ağır mübarek günlerin temizliği idi. O ağır işlerin arasında asla orucunu ihmal etmez. Üç aylar başlarken İLKNAMAZ pişisi yapar bütün komşulara dağıtırdı, aynı şekilde bayram arifelerinde de.

Annem öyle güçlü idi ki küçük kardeşimin doğumunu hatırlıyorum. Doğumunun ertesi günü annem ayakta idi. Üstelik bütün işleri yapmak üzere. Bu maharetli kadın kocasını asla üzmedi. Babam yirmi yıl önce öldü. Annem ölene kadar babamı yad etti. Annem bu benim, yeri mekânı cennet olsun. İnşallah babamla buluşmuşlardır, hep sohbet ederlerdi yine sohbet ediyorlardır. Rahat uyu annem evlatların, torunların yüzünüzü hiçbir zaman karartmadı. Okuyanı severdiniz hepsi okudu Allah'a şükür. Hepsi sizden razı. Cennet mekanın olsun annem...

 

Fatma ÖZDENİZ

 

Bu haber 735 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    NE OLDUYSA BİZE, AZAR, AZAR OLDU26 Ocak 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir