anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 51  
»Bugün 130  
»Toplam 14033449  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.145.175.243
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

TEHLİKE

Melis KATILMIŞ

31 Ocak 2019, 21:00

Melis KATILMIŞ

                                     TEHLİKE

 

Günümüz Türkiye Cumhuriyeti Devletinde kadınlara neden değer verilmiyor?

 

Ulusumda ki kadınlara yönelik yapılan taciz, tecavüz, gasp, işkence, darp, şiddet, fuhuş gibi zorbaca insan onuruna aykırı şiddet içeren olaylardan bir insan olarak çok rahatsızım. Gazeteler de okuduğum cinsel istismar olayları, haberlerde izlediği kadın cinayet haberleri okula gönderilmeyen kız çocuklarının istatiksel verilerini öğrenmek çok acı bir gerçek.

 

Hemcinslerimin refahı ve aydınlanmasını bir parça sağlayabilmek için bu soruyu sormaya ve nedenlerini yazamaya karar verdim. Herkesi bilinçli olmaya davet ediyorum. Yukarıda belirttiğim olayların gün geçtikçe artması kadına toplumda değer verilmediğinin kadını toplumdan yok etme çabasının bir göstergesidir.

 

Gelelim kadınların neden değer görmediğine:

 

En başlıca sebep küçük yaşlardan itibaren erkekleri yok yere yüceltirken kadınları kullanmaya köleleştirmeye alıştırmak. Kızım yemek yap, kızım evi topla, kızım misafiri ağırla, kızım kardeşine bak diye diye kadınları bir hizmetçi bir köle bir uşak gibi görmeye ve onları bu içinde bulunduğu durumu sanki doğasında varmış gibi yansıtıp alıştırdık. Haliyle bu durumu kabullenen kadınlar emirlere itaat etmek için robotlaşır hale geldiler.

 

İkinci en önemli sebep ve neden eğitim:

 
            Eğitimli kendi ayakları üzerinde durabilen kimseye boyun eğmeyen kadın profili kaldıramayan gerici ve bağnaz zihniyet bir kadın ne kadar çok okursa o kadar çok sorgulayıcı araştırmacı ve öğrendiğini öğreten bir kimlikle karşılaşmaktan korktular. Aslında bu zihniyet gerici olmasından daha tehlikeli olan ise bilinçli hareket ediyor olmalarıydı. Bir baba canice kızının eğitim öğretim hakkını onun elinden alabiliyordu. Okula göndermek masraftı. 'Kızının yeri okul değil kocasının yanıdır' diyen zihniyet bu gün bu toplum da hala barınmakta.

 

Kadınları obje ve seks makinesi olarak görmek:

 
            Kadının en önemli özelliğinin doğurganlık olduğunu bilen ve farkında olan toplum on sekizlik kızların artık evlenme çağının geldiğinin kendi yuvasını kurmanın bir zorunluluk olduğunu, erkeksiz bir kadının olamayacağını, kadının her anlamda bir erkeğe ihtiyaç duyduğunu, evinin hanımı çocuklarının annesi olması gerektiğinin bir şart olarak koştular. Hal böyleyken kadın da ben ne zaman istersem o zaman evlenir o zaman çocuk doğururum diyemiyordu. Çünkü toplum onun adına karar veriyor fakat verdikleri kararın cezasını çilesini kadınla baş başa bırakıveriyorlardı. Zaten kendine güvenemeyen özgüven eksikliği çeken kadınlar önlerine ne geliyorsa onu seçmek zorunda kalıyorlardı çünkü çaresizdiler. Unutulmamalıdır ki! Kadının erkeğe değil erkeğin kadına ihtiyacı vardır. Neşet Ertaş’ında söylediği gibi “Kadınlar insandır. Biz insanoğlu.” Çünkü kadınsız toplum yarınsız toplum demektir. Kadın demek gelecek demektir. İstediğiniz kişiyle evlenip evlenmeme durumunuz size kalmıştır. Unutmayın evlilik bir zorunluluk değil tercihtir. Çocuk sahibi olmak bir zorunluluk değil tercihtir. İsteyen evlat sahibi olurken isteyen olmaz. Buna kimse karışamaz.

 

Toplum kadına verilen değerin sadece seçme ve seçilme hakkı olarak görmeyi bırakmalıdır:

 
            Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Türk kadınına tanınan bu hakkının Türk kadının her işi yapabileceğinin Türk kadının toplumdaki yerinin erkek ile yan yana, erkek ile eşit hak ve hürriyete sahip olmasının temelidir.  Bu hak kadının kendi ekonomik bağımsızlığının kazanabileceğinin her alanda, her ortam da erkekle çalışabileceğinin bu hak sayesin de koca eline ve ya baba eline bakmanın son bulduğunun göstergesidir.  Bugün hala kadınlara verilen seçme ve seçilme hakkı deyince aklına sandık başına gidip oy atmayı zanneden zihniyet bu toplum da cirit atıyor. Bu yüzden kadınlarımız bu zihniyete karşı kendi hak ve hürriyetlerinin her daim peşinden koşmalı ve kimseye kaptırmamalıdır. Sevgili Hanımlar her daim işleyen zekâmızı biraz daha zinde tutup uyanık olmak zorundayız. Bizim bizden başka dostumuz yok. Kendimizi mutlu hissettiğimiz bir alanda çalışmak, çalışabilmek içinde haklarımızı koruyabilmeliyiz. Asla ve asla kimsenin size karışmasına izin vermeyin.

 

Ataerkil toplum anlayışı evin reisi profilinin erkeğe bahşedilmesi:

 
           Topluma göre erkek evi geçindirir. Yol gösterici olur. Evin reisi babadır bu yüzden. Erkek ağır işler yapar. Erkek askere gider. Erkek hesap öder. Erkek yerine göre kahraman kurtarıcı oluverir. Evi geçindirmek kadında erkekte çalıştıktan para kazandıktan sonra kolaydır. Bir sorumluluğu tek bir bireye yüklemek vicdansızlıktır. Sadece erkekler ağır işler yapmaz. Her mesleğin ve her işin kendine göre bir zorluğu ve mücadelesi vardır. Sadece erkekler askeri eğitim almaz. Kadınlar da günümüz de artık istedikleri alanda askeri eğitim alıyorlar. Vatanı sadece erkekler değil kadınlar da koruyabilirler. Ki zaten mazi de en zor ve yenilmesi en güç savaşlar da kadınlarımızı Mehmetçiğimizin yanında gördük. Nene Hatunlar, Kara Fatmalar unutulmamalıdır. Belirttiğim gibi bir hesabı sadece bir kişiye ödetmek zulümdür. Eğer beraber yemek yenip kahve içilecekse hesaplar beraber ödenmek zorundadır. Dediğim gibi adalet ortamı ne kadar çok sağlanırsa iki cinste o kadar çok rahat eder. Doğru bilinen yanlışlardan biri de budur erkek banka değildir. Ve hiçbir erkek hesap ödemek zorunda değildir.

 

Kadınların kıskanç erkek tiplemesine hayranlık beslemeleri:

 
            Erkek arkadaşım beni gece dışarı çıkartmıyor. Erkek arkadaşım kısa giyinmemi istemiyor. Erkek arkadaşım telefonumu, kişisel bilgisayarımı kurcalıyor, erkek arkadaşım saat başı beni arıyor ve ne yaptığımı soruyor diyen kadınlarımız çoktur. Hanımlar erkek arkadaşınız yokken yukarıda belirttiğim davranışları yapıyordunuz ve yapıp yapmama kararı size kalıyordu. Fakat şimdi birileri sürekli sizi sorgulayıp sizin adınıza karar verebiliyor. Unutmayın sizler bilinçli insanlarsınız neyi yapıp neyi yapmayacağınızı herhangi bir kişiden daha iyi siz bilirsiniz. Erkek arkadaşınızın sizi kıskandığından değil size güvenmediğinden kaynaklanıyor tüm bu hareketler.  Hayat sizin hayatınız kendi karalarınızı kendiniz verebilirsiniz. Hayatınızı kendi başınıza yaşamayı öğrenin. Bugün hayatınız da olan biri yarın hayatınız da olamayabilir. Hayatınızı kendi kural ve sınırlarınız içinde yaşamayı bildikten sonra kimse size karışamaz. Siz istemediğiniz sürece hayatınıza kimse giremez. Her şey sizde başlıyor. Unutmayın bu hayat sizin ve sizi tamamlayacak olan bir erkek değil. Aynı şekilde erkeği de tamamlayacak olan bir kadın değildir. Buna kişiler kendileri karar verebilirler. Hanımlar sizi siz yapan değerlere ve tutumlara sıkı sıkı sarılıp sahiplenmek hayatınızı mükemmel bir şekilde tamamlayabilir. İstediğiniz bir mesleği yapmak sizi ve hayallerinizi tamamlayabilir. Ufak bir dipnot bırakmak isterim ki hanımlar size hemcins düşmanlığı yapacak olan kadınlarda çoktur. Çevrenizde durum böyleyken dostunuzu iyi seçin. Sizin kimseye ihtiyacınız yok. Siz böyleyken çok güzelsiniz. Siz olduğunuz gibi güzelsiniz. İstediğinizi giyin istediğinizle dostluk kurun, istediğiniz zaman evlenin isterseniz okuyun veya çalışın yaşadığınız hayatın kararlarını kendiniz veremiyor iseniz eğer içinde bulunduğunuz ortamı sorgulayın. Daha refah daha huzurlu bir gelecek için tüm imkânlarınızı seferber edin.  Asla pes etmeyin. Yardım istemekten asla korkmayın çekinmeyin.  Sizden bir tane daha yok. Unutmayın kimse sizin için yaşamayacak. Siz kendiniz için yaşayacaksınız.  Hatırlatmak isterim ki “Kadın umut ettikçe güzeldir.” 
       
                İnsan olmanın keyifle yaşandığı yarınların olması dileklerimle…

 

Melise KATILMIŞ

Bu haber 1364 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir