| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
Kaş Yapayım Derken Göz Çıkarmak16 Kas?m 2015, 23:18 Kaş Yapayım Derken Göz Çıkarmak!. Dört bir yanı tarih kokan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan Türkiye’nin iki önemli turistik kenti Antalya ve Mersin komşudur. Bugün bu iki tarihi ve turistik kenti bizim yazımıza konu yapan meseleye elince... Önceki gün birçok ulusal gazetede, internet sitelerinde yer alan bir haber dikkatimi çekti. Aspendos veya Belkıs adıyla bilinen yer haber yapılmış. Antalya ili Serik ilçesinde bulunan Belkıs köyünde (yani Aspendos) yer alan antik tiyatro güya restore ettirilmiş. Aspendos, Serik ilçesinin 8 kilometre yakınında tarihi bir Antik Tiyatro alanıdır. Burasının zamanla tahrip olması sonrasında restorasyonuna karar verilir. Turizm ve Kültür Bakanlığı bu tarihi alanı restore ettirir. Ancak restorasyonu yapan kişilerin işi tamamladıklarında ortaya öyle bir görüntü çıkar ki.. Dünyanın en önemli tarihi ve kültürel varlıklarından Aspendos Antik Tiyatrosunun mutfaklarda kullanılan beyaz mermerler kullanılarak restore edilmesi sonrasında ortaya çıkan görüntü ülke genelinde bir tartışmanın başlamasına neden olur. Bu hususta görüşleri sorulan Kültür Bakanlığı yetkilileri ise “Mermerler zamanla orijinali gibi kararır” diyerek konuyu geçiştirmişler. Tabi bu görüntüler tarihi bir eserin tahrip olması ve kötü görüntü ortaya çıkması nedeniyle kimseleri memnun etmedi. Bende bu konuyla ilgili görüntüleri, basında ve TV’de çıkan fotoğrafları görüntüleri görünce aklıma bizim Tarsus geldi.. Tarsus’ta yaşı 35- 40, 50 ve daha yukarı olanlar bilir. Bundan 20-25 yıl kadar evvel Tarsus’un ortasından geçmekte olan Tarihi Kleopatra Kapısının yağmurlardan tahrip olması sonrasında restorasyonuna karar verilir. O dönemler Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı koltuğunda Mersin’li hemşehrimiz Durmuş Fikri Sağlar oturmaktadır. Durum Kültür Bakanlığı tarafından dikkate alınır ve Kleopatra Kapısının restorasyonuna başlanır. Bu çalışmalar yapılırken kapının etrafı örtülerle çevrilir. Dışarıdan içerideki çalışmalar gözükmez. Kleopatra Kapısındaki bu restorasyon çalışmaları birkaç yıl sürer. Ancak bazı kişiler restorasyonun aslına uygun yapılmadığını görür ve durumu yukarıya bildirir. Sonuçta çalışmalar durdurulur. Ortaya çıkan ilginç manzara herkesi şaşırtır. Çünkü Kleopatra Kapısı sanki çürüyen ve yıpranan taşların restoresi yerine yeni taşlarla değiştirilmiştir. Halk dilindeki adıyla Kancak Kapının (Kleopatra Kapısının) büyük bölümü yepyeni olur. Ama bu hali tarihi yapıyla pek örtüşmez. Sonra çalışmalar bir türlü tamamlanır. Ancak, hatalı yapılan restorasyonun ortaya çıkardığı çirkinlikler düzeltilmez ve o günden bu yana Tarihi Kapı yarısı yenilenmiş, yarısı eski haliyle kentimize gelen turistleri selamlamaya devam etmektedir. Yani tarih ve turizm cenneti olan Tarsus’ta bazen işi ehline vermeyince, yada yaptırılan restorasyonların aslına uygun olup olmadığını denetlemeyince böyle garip görüntüler ortaya çıkmaktadır. Bizim Tarsus’ta Kleopatra Kapısının restorasyonu sonrasında yaşadığımız ve hala karşımızda yarı eski, yarı yeni haliyle duran Kleopatra Kapısı gibi, Aspendos’ta da bir gariplik yaşanmıştır. Tarihi yapı yamalı bohçaya dönmüştür. KAŞ YAPAYIM DERKEN GÖZ ÇIKARMAK BU OLSA GEREK. Yakup BONCUK Bu haber 1549 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |