| |||||||||||||||||
| |||||||||||||||||
Sponsor AlanıAnamur SEDİRAnamur SEDİR 1993-1994-Aralık 1993 1. Sayı-Ocak 1994 2. Sayı -Şubat 1994 3. Sayı -Mart 1994 4. Sayı -Mayıs 1994 5. Sayı SaatHİKÂYELERİmran AKSOY HikâyeleriAna MenüSponsor AlanıZiyaretçi Bilgileri
HAVA DURUMU |
Bir KULE, Bir İSKELE ve CUMHURİYET PROJEMİZ07 Kas?m 2015, 10:57 Bir KULE, Bir İSKELE ve CUMHURİYET PROJEMİZ Keçiören’in keçi gezemez tepelerinde kuleler, kaleler yükseliyor. Önce Estergon Kalesi, şimdi de Cumhuriyet Kulesi. Katlar çıkılınca bir bir başkentin her noktasından görülüyor artık bu yeni eser. Sizi bilmem, beni keyiflendiriyor, heyecanlandırıyor bu eser?
Şehir kimliği, şehir silueti açısından kalıcı eserler bırakmak önemli. Ecdat yadigârlarıyla övünmeyelim avunmayalım hep. Bizim yaptıklarımızla da övünsünler bizden sonrakiler. Sanat tarihi hocamız merhum Haluk KARAMAĞARALI. Edirne’nin bugün elimizde oluşunun nedeninin “Selimiye” olduğunu söylerdi. Öylesi bir eser sınırın ötesine terk edilemezdi. Kulenin adının Cumhuriyete ithaf edilmesi anlamlıdır ve takdir edilecek bir düşüncedir. Belediye Başkanı Turgut ALTINOK’u bu düşüncesinden ötürü kutlarız.
Şanlı bayrağımızın sokak gösterilerinde yakılması, ayaklar altına alınması görüntüleri belediyelerimizde de bayrağa sahip çıkma yarışı başlatılmıştı. “Benim direğim daha yüksek” rekabeti başlamıştı aralarında. Bugün her tepede görebildiğimiz dev bayrak direklerinde dalgalanan ay yıldızımız o tepkinin eseri. Dev direklerde ay yıldızın dalgalanması heyecan verici. İyice dibine yaklaşıp şapkayı devirecek kadar gözlerimizi göğe dikip gururdan patlayalım isterse. Yeterli değil. Yükseklerde, alçaklarda, göğün boşluklarında, yerin derinliklerinde, yurtiçi, yurtdışında, dünyanın her bucağında dalgalanmalı, o bayrak. O bayrak altında milli menfaatlerimiz emniyette mi? Önemli olan o. Bayrak, o zaman bayrak. O zaman çatmaz çehresini bize kurbanı olduğum o hilal..
*** Sırf dev boyuttaki bayrakları yüksek direklerden sarkıtmak bayrak sevgisini ispata yetmediği gibi, yaldızlı köşeler hazırlayarak boy boy Atatürk posterleri teşhir etmek de Atatürk sevgisi için yetmez. Bunun gibi sırf adlarını bazı eserlere vererek Cumhuriyete de sahip çıkılmış sayılamaz. İçini doldurmak lazımdır mukaddeslerimizi yüceltmek adına yapılan tüm görselliklerin. “Liberallik” diyerek, “ikinci Cumhuriyet” diyerek, “resmi ideolojiden kurtarıyoruz” diyerek Cumhuriyetimizin içini boşaltma hesaplarına karşı da uyanık olmak lazımdır. Cumhuriyet kendiliğinden kurulmadığı gibi kendiliğinden de yıkılmaz. Aşınma varsa onarılması, güçlendirilerek yola devam edilmesi gereği vardır. “Biraz da başkası yapsın” demek olmaz. Şu hadis-i şerif ışık tutmalı bu hususta bize. Bir kavim bir gemiye bindiler. Yerlerini aldılar. Onlardan biri oturduğu yeri delmeye başladı. Ona sordular; — Ne yapıyorsun? —Burası benim yerim. Ve bana ait. Dilediğimi yaparım diye cevap verdi o zat. Eğer oradakiler o kişinin bu davranışına mani olunursa o da kurtulur, o gemide bulunanlar da. Mani olmazlarsa da birlikte helak olurlar. O da helak olur gemidekiler de. İbretlik değil mi? “Cumhuriyet gemimiz sağlamdır” nutukları atarak rejim ayakta tutulamaz. Gemi su almaya başladı mı birlikte helak oluruz. Su almadan onun mutat periyodik bakımlarını yapmak şarttır. “Başkalarından ders alan akıllı insan” İstanbulluya çeyrek asırdır hizmet veren Karaköy iskelesinin bir lodosla çöküp sulara gömülmesi, bize ibret olmalı. Cumhuriyetimizin ve onun kalelerinin korunması yolunda batan her iskele ikaz olmalı. *** Keçiören’den yükselen Cumhuriyet Kulesinden başkent Ankara’yı temaşa edeceğimiz günlerin yakın olması dileği ile bir de hatırlatma. Başkentte, veya diğer kentlerde, Cumhuriyet adına yapılan kuleler, kaleler halka tepeden bakmak için değildir. Onun için inşa edilmemektedirler. O tepeden bakışlardır ki milletçe en önemli eserimiz olan Cumhuriyet gemimizin ömrünü tartışmalı hale getirmiştir. Suçu suçluyu başka yerde aramamak gerekir. Bu hususta herkes aynayı kendine tutmalıdır evvela. Yüksek kuleler yapmakla övünenler. Yükseklikler başımızı döndürmesin! Unutulmasın ki yüksektekiler aşağıdakiler kadar emniyette değildirler. *** GÜNÜN FOTOĞRAFI
(Bu da 1 Aralık 2008 günü Güneş sisteminin en parlak gezegenlerinden Venüs ile Jüpiter’in, Dünyamızın uydusu Ay’la bir araya gelerek, bir direğe ihtiyaç duyulmaksızın doğrudan göğün direğine asılı -hikmeti ilahi sadece ay yıldıza tanınan bir ayrıcalıkla- gökyüzünden yerküredekilere dakikalarca sunulan bir görsel şölen) Anam derdi böyle manzaralar için; Bir dahaki sefere gören gözler sevinsin diye.. Alın bizden de o kadar.) Ebediyen sana yok ırkıma yok izmihlal...! Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal..! Osman ERENALP Aralık 2008 Ankara
Not: Yazı 2008 yılının Aralık ayında tarafımdan kaleme alındı. O günden bu yana Keçiören’deki Cumhuriyet Kulesine tek tuğla konmadı. Kaderine terk edilmiş durumda. Dileyelim kaderleri benzemesin. Cumhuriyetimizin 92. yıldönümü Türk milletine kutlu olsun. O.E. Bu haber 1734 defa okunmuştur.
|
Sponsor AlanıSANATIN İÇİNDEN ;Sponsor Alanı |
|||||||||||||||
0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir.
Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder. |