anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 150  
»Bugün 277  
»Toplam 14022996  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 18.224.59.231
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

KAZANMAK ve BİR HİKÂYE

İsmet KADIOĞLU

22 Ekim 2014, 00:56

İsmet KADIOĞLU

            KAZANMAK ve BİR HİKÂYE

Kazanmak sadece çalışma ve hırsla olmaz, zekâ da gerekir.

Arapça asıllı olan zeki kelimesi; parlak ateş, parlaklık ve keskinlik anlamlarına gelmektedir.

Akıl kelimesi bir bakıma, birbirine uygun iki nesne veya iki kavram arasında bağlantı kurmaktır.                                                               

***

Hikmet; işleri en uygun ve en doğru biçimde yapmak. Akıl, hikmet içindir. Akletmek, muhakeme etmek, hüküm çıkarmak içindir. Kabul eden veya etmeyen, yani karar, tercih veren ve seçim yapan akıldır. Değerlendirmeyi akıl yapar. Böylece insan karar ve tercihini, aklın fonksiyonlarıyla belirler. İnsanın iradesini ortaya koyması aklın işidir. Kişideki doğuştan mevcut olan, parlaklık, keskinlik anlamındaki zekâ, akıllı olmanın bir ön şartı iken, zeki olmak için akıl sahibi olmak gibi bir ön şart söz konusu değildir. Çünkü zeka kişide doğuştaki potansiyel iken, akıl, insanın zihin ve düşünme faaliyetinde, sonraki aşamayı oluşturmaktadır. Bunu daha açık bir şekilde şöyle ifade edebiliriz: Akıl zekânın kullanımıdır. Zekâyı, ailenin, çevrenin yani içinde bulunduğun toplumun istediği biçimde kullanırsan akıllı, aksi takdirde akılsızsındır.

 ***

Zekâ, aklın kullanılması için mevcut olan bir motordur ve bu motorun olumlu kullanılması akıllılıktır. Motorun istenen biçimde kullanılmaması ise akılsızlıktır. Başka bir ifadeyle bir arabanın motoru zekâ, direksiyon ise akıldır. Direksiyonu, yapılmış asfaltlı yol üzerinde sürmez isen uçuruma gider ya da tarlada yuvarlanıp kaza yaparsın. Bu da akılsızlıktır, zekânın istenen biçimde kullanılamamasıdır. Direksiyonu kullanma ve arabanın gitmesi için motorun yani zekânın varlığını gerektirmektedir. Düşünmek için zekâ gereklidir.

 ***

İşleri en uygun ve doğru biçimde yaparsan sonuca varırsın yani kazanırsın. Kazanmaktan kastımız nedir, kazanmış kişi neler elde ediyor? Olumlu iyi bir sonuç elde eder. Çıkar isabet ettirir. Sahip olunur.  Tutulmak, yakalanmak bazı hallerde kazanmaktır. Kendi tarafına çekebilmek de kazanmaktır. Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak, kazanmaktır. Yenmek, galip gelmek de kazanmanın karşılığı bir sonuçtur, ifadedir. Bazen vazgeçmekte kazanmaktır. Yapacağından vazgeçerek de istediğin sonucu elde edersen kazanmışsın demektir.

***

Üniversiteyi kazanmak, KPSS’yi kazanmak, Öğretmen okulunu kazanmak, seçimi kazanmak, yarışı kazanmak, güreşi kazanmak, münazarayı kazanmak, kişiyi kazanmak, öğrencileri kazanmak, sevgisini kazanmak, davayı kazanmak veya mahkemeyi kazanmak, para kazanmak… İşte bunlar ve benzeri şeyleri kazanmak, sadece çalışma ve hırsla olmaz, zekâ da gerekir. Kişi, mevcut zekâsını yaptığı işin kurallarına uygun olarak kullanırsa kazanır. Buna akıllı olmak denir.    

***

Kazanmada zekânın önemini gösterir bir hikâye ile yazıyı bitirelim.

KAZANMAKLA İLGİLİ BİR HİKÂYE

New York'ta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden inen adam, hızlı adımlarla bankaya girdi ve önüne çıkan ilk görevliye, bireysel kredi için başvuruda bulunmak istediğini söyledi. Görevli onu, müşteri temsilcisine götürdü. Adam, çok acele bir iş için Avrupa'ya gitmek zorunda olduğunu ve bu nedenle bir hafta vadeli beş bin dolar krediye gereksinim duyduğunu söyledi.

 ***

Müşteri temsilcisi kısa bir araştırma yaptıktan sonra döndü. "Ticarî ve malî sicilinizi inceledik. Bu krediyi almanız için bir engeliniz yok" dedi ve ekledi: "Fakat bir konuyu belirtmeliyiz. Bizim bankamızla daha önce hiç çalışmamışsınız. Banka olarak sizi resmen tanımıyoruz. Bu nedenle, söz konusu krediyi verebilmemiz için karşılığında sizden bir teminat almak zorundayız." Adam cebinden Rolls Royce'un anahtarını çıkardı, bankanın müşteri temsilcisine uzattı: "Çok acelem var, uçağa yetişeceğim” dedi. “Kapıdaki Rolis Royce’umu teminat olarak alabilirisiniz.”

***

Kredi işlemleri çok hızlı bir biçimde tamamlandı. Banka Rolls Royce otomobili bankanın garajına çekti, adama da beş bin dolar krediyi verdiler.

***

Müşteri temsilcisi, kişisel merakını gidermek için bir hafta boyunca özel bir araştırma yaptı ve bankalarının bu yeni müşterisinin çok büyük bir iş adamı ve çok büyük bir servet sahibi olduğunu öğrendi.

 ***

Bir hafta sonra adam yeniden gelip, borcunun anaparası beş bin dolarla, bir haftalık faizi dokuz buçuk doları ödedikten sonra, müşteri temsilcisi bir türlü yenemediği merakının dürtüsüyle sordu: "Sizin, çok büyük bir iş adamı ve çok büyük bir serveti sahibi olduğunuzu öğrendim." dedi. "Yalnızca kişisel merakımdan soruyorum. Lütfen söyler misiniz, sizin için çok küçük bir miktar olan beş bin dolarlık krediye neden ihtiyaç duydunuz?" Adam hafifçe gülümsedi: "Siz de bana lütfen söyler misiniz?" dedi. "Böyle lüks bir otomobili, New York'ta hangi kapalı garaja, bir hafta boyunca dokuz buçuk dolara bırakabilirsiniz?"

Para kazanmak sadece çalışma ve hırsla olmaz, zekâ da gerekir. 

Hoş Kalın.

İsmet KADIOĞLU/Ekim-2014

Bu haber 1630 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir