anamursedir-anamur dergi
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

Sponsor Alanı

Anamur SEDİR

Anamur SEDİR 1993-1994

   -Aralık   1993  1. Sayı
   -Ocak    1994  2. Sayı
   -Şubat   1994  3. Sayı
   -Mart     1994  4. Sayı
   -Mayıs   1994  5. Sayı

MAKİ DERGİSİ

MAKİ DERGİSİ-105

Saat

Ana Menü

Sponsor Alanı

 

Ziyaretçi Bilgileri

»Aktif 21  
»Bugün 1249  
»Toplam 14032932  
Sayın Ziyaretçimiz
»IP'niz | 3.15.5.183
» Bu sitemizi ziyaretiniz

HAVA DURUMU

ANAMUR

ALKOLLÜ İÇKİLER VE TAHRİBATLARI

Mustafa KAYA

04 Mart 2013, 20:29

Mustafa KAYA

      ALKOLLÜ İÇKİLER VE TAHRİBATLARI

 

Alkollü içkiler: Güya dertlerden uzaklaşmak, kişilik aramak, efkarı dağıtmak, arkadaşlarımızın ikramlarını iyilik kabul etmek, başkalarına üstünlük sağlamak…gibi anlamlar içeren günümüzün en büyük sosyal hastalıklardan birisi olup en kapsamlı ve çetin bir savaştan  daha çok insan ölümüne sebep teşkil eden bir sosyal yıkımdır.

 

İçki insanın normal ve mantıklı düşünmesine engel olup aklı çalışmaz hale getirir. Zengin, parasının çokluğundan dolayı, doymuşluk noktasına ulaşmış, aklı sıra kendini eğlendirecek bir yer ararken; Fakir insanlarda içkiyi acıları, dertleri unutmada bir aracı arkadaşmış gibi ele alır.

 

Bu düşüncenin ana kaynağı: İnsan bilgisinin maneviyat yönünden, inanç yönünden, sağlığın önemi yönünden, varlığın israf edilmesinin zararları yönünden eksik olunmasıdır; bilgisiz olunmasıdır. Böyle düşünen insanlar İçkinin şifa değil, dert olduğunu bilseler kesinlikle içmezler. Hele hele muhtaç insanlara yardım etme bilgisi ve kültürüne sahip olsalar bu duruma hiç düşmezler. Yardımsever olurlar.

 

Zararlı olmasına rağmen içmeye devam eden insanlar aynı zamanda ALLAH’ın: “İnsanlar sağlıklarının, nesillerinin, akıllarının, kazançlarının helâl olmasını korumakla yükümlüdür” emrinden de habersizdirler.

 

Uzmanların anlattıklarına göre ana karnında olan bir çocuğa hiçbir şey tesir etmezken yalnızca ALKOL ZEHRİ, KURŞUN ZEHRİ, FRENGİ MİKROBU ve SİGARADA BULUNAN NİKOTİN zehri etki etmektedir.

 

İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Kürsüsünce yapılan bir araştırmada sürekli alkol kullanan, alkolik olmuş 10 aileden dünyaya gelen 57 çocuktan:  25’inin ölü doğduğu, 22’sinin sakat ya da hastalıklı olduğu, sadece 10 çocuğun sağlıklı olarak yaşayabildiği ortaya çıkmıştır. Yine kaynaklara göre Paris Tıp Fakültesi tarafından yapılan bir araştırmada Fransa’da yaşamış ayyaş, alkolik bir kadının 1740 yılından 1990 yılına kadar 834 torunu tespit edilmiş, bu çocuklardan:

106’sının gayrı meşru doğum yaptığı,

181’inin fahişe olduğu,

142’sinin dilenciliğe düştüğü,

61’inin delirerek tımarhanelere kapatıldığı,

72’sinin ağır suçlar ve cinayetler işlediği ortaya çıkmıştır.

 

Alkolün en büyük yıkımı aile hayatında görülür. Karı-koca arasında ki ilişkiler bozulur, kavgalar, ağır suçlamalar, evden kaçmalar birbirini kovalar.

 

Alkolik insanlar arasında bu güne kadar mutlu olan bir kişi ve bir topluma rastlanmamıştır. Bu duruma düşen insanlar günlük işlerini, sorumluluklarını önemsemez duruma gelerek, ailesinden ve toplumdan giderek uzaklaşır. Önce çevresinde, sonrada başkalarının gözünde saygınlığını kaybeder. İşini, eşini, aşını, çocuklarını umursamaz, bir ”hiçlik” bataklığında kaybolup gider. Şöyle çevremize baktığımız zaman bu tür insanları hepimiz görmüşüzdür ve durumuna şahit olmuşuzdur.

 

Dünya Sağlık Teşkilatının yapmış olduğu istatistiklere göre:

Bıçakla yaralamaların % 16’sı,

Cinayetlerin %18’i,

Yangınların%16’sı,

Ana- baba öldürmelerinin% 21’i,

Irza tecavüzlerin% 80’i alkolik insanlardan kaynaklanmaktadır.

 

Yine İngiltere’de yapılan bir istatistik rapora göre bir yılda (1982) 14 milyon 800bin işgünü alkol yüzünden kaybedilmiştir.

 

Alkol hem manevi yönden hem de maddi yönden insanı kemirir yok eder. Alkol insan aklının doğru düşünmesine engel olur. Akıl doğruluktan sapınca yanlış hareketler başlar. Yanlış hareketler toplumun ahlakını bozar. Ahlakı bozulan toplumda birlik beraberlik kalmaz ve sonu yıkım olur.

 

Öyle bir zaman oldu ki: içki içmeyen insandan sayılmaz gibi bir bakış açısı ortaya çıktı. İçki aydın olmanın, ilerici olmanın ön şartıymış gibi kabul edilmeye başlandı. Şayet, Hıristiyanların: “ TÜRK AYDINLARINI, GÜZEL KADINLAR ELİYLE İÇKİ SUNARAK İÇKİYE ALIŞTIRINIZ” sözünü bilseler bu yanlışı yapmazlardı.

 

Büyük Denizci BARBAROS HAYRETTİN PAŞA, Fransızlarla birlikte NİŞ şehrini kuşatırken Fransızların savaşa fazla dayanamadıklarını gözler. Savaş sonunda gemilere bakınca Fransız gemilerinin içinde şarap ve diğer içki sandıklarının olduğunu görür ve şu meşhur sözünü söyler: “BU FIÇILARA ŞARAP VE İÇKİ YERİNE BARUT DOLDURSAYDINIZ SAVAŞI SİZ KAZANIRDINIZ”.

 

“İÇKİ BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR.” Hz. Muhammed (SAV)

 

Mustafa KAYA

 

NOT: Yazının hazırlanmasında kaynaklardan yararlanılmıştır.

Bu haber 2091 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
    Ramazan bayramına doğru09 Nisan 2024

Sponsor Alanı

Sponsor Alanı

 

ANKET

ANAMUR OKULLARINDA SERBEST KIYAFET UYGULANSIN MI?




Tüm Anketler

0cak - 2012 / Her Hakkı Saklıdır / Kaynak gösterilip, sitemizin ilgili sayfasına link verilerek alıntı yapılabilir. Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir-Site ticari olmayıp, kütüre hizmet eder.
RSS Kaynağı | Anasayfa | İletişim

(c)2012 Anamur Sedir