HANGİSİ DOĞRU?

Ülkeyi nasıl idare edeceğinize başkaları karar veriyor, siz uyguluyorsunuz. Başkaları hakkınızda projeler üretiyor, siz taşeronluğunu yapıyorsunuz.

 En son garabete hepimiz şahit oluyoruz: 35.000 canımızın katlinden sorumlu olarak müebbet hapse mahkûm edilen katile, ülkeyi nasıl idare edeceğimiz, nasıl bir Anayasa hazırlamamız gerektiği soruluyor. Bu konularda o “yüce fikirli!?” zâtın düşüncelerine başvuruluyor .

Böyle bir uygulama, hem tarihimizde hem de dünyada görülmüş değildir. Bu bakımdan bir “ilk”iz ve bununla da övünebiliriz!

Sizi bilmiyorum ama benim aklım bu işe bir türlü ermedi. Hem 35.000 masumun kanını döktüğü için “terörist ” ilân edecek, müebbetle cezalandıracaksınız, hem de böylesi bir katile, terör nasıl bitirilir, diye soracak, onun yol haritasını takip edeceksiniz. Ne yaman çelişki değil mi? “Ancak bizde olur”, dedirten cinsten.

Bir adam ya suçludur, ya masum. Masum ise neden içerde, suçlu ise nasıl olur da işlediği suçla ilgili görüşleri alınır? Bu uygulamanın hangisi doğrudur? Aklı olan beri gelsin.

Madem ki, bu adam bu kadar önemli, neden İmralı’ya kapattınız? Neden onca masraf ediyor, onca insanın mesaisini heba ediyorsunuz? Devleti ekonomik zarara uğratıyorsunuz. Salın dışarıya, hem o rahat etsin, hem siz rahat edin. “Yüce fikirleri”ne başvurmak için de günlerce süren prosedürlere gerek kalmasın! Hoş, dışarı bırakılsa, şimdiki kadar konforlu bir hayatı olmazdı sanırım.

“Bebek katili”nin, terörün bitirilmesi konusundaki fikirleri bu kadar önemli ise; bence, hayatını hiçe sayıp, dağ taş demeden teröristle mücadelede yıllarını heba etmiş ve sonra da, adeta, “Bu mücadeleyi neden verdin?” sorusu ile muhatap kılınarak Hasdal ve Silivri cezaevlerinde acı çektirilen “Terörle mücadele uzmanı” subayların da , “Terörist başı Genelkurmay Başkanları!?”nın da bu konudaki düşüncelerine müracaat edilmelidir. Onların fikirleri, bebek katilinin fikirlerinden çok daha değerlidir!

Katile soruluyorsa, o katilin mağdurlarına da görüşleri mutlaka sorulmalıdır.Adalet bunu gerektirir, varsa eğer.

Ali Rıza KİBRİT